9 Eylül 2012 Pazar

ÖĞRETMEN EĞİTİM ÖDENEĞİ NE KADAR VE NE ZAMAN ÖDENECEK****DERSHANECİLİK BU 6 ADIMDA BİTİRİLECEK

ÖĞRETMEN EĞİTİM ÖDENEĞİ NE KADAR VE NE ZAMAN ÖDENECEK

Yeni eğitim öğretim yılının başında öğretmenlere ödenecek 700 TL eğitime hazırlık ödeneği, 20 Eylül 2012 tarihinden itibaren ödenecek.

İlgili mevzuata göre, eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfına dahil öğretmen unvanlı kadrolarda görevli olup, fiilen öğretmenlik yapanlara (ilköğretim ve okul müdürleriyle yardımcıları, cezaevi okullarında çalışan öğretmenler, yönetici, eğitim uzmanı ve eğitim uzman yardımcıları dahil) her öğretim yılında bir defaya mahsus olmak üzere ve öğretim yılının başladığı ay içinde Milli Eğitim Bakanı tarafından saptanacak tarihte Bakanlar Kurulunca belirlenecek miktarda öğretim yılına hazırlık ödeneği ödeniyor.

Geçen yıl 600 TL olan hazırlık ödeneğinin yeni eğitim öğretim yılında 700 TL olarak uygulanacağı Mayıs ayında belirlenmişti. Bu kapsamda, 700 TL öğretim yılına hazırlık ödeneği, eğitim öğretim hizmetleri sınıfına dahil öğretmen unvanlı kadrolarda görevli olup, fiilen öğretmenlik yapanlara 20 Eylül 2012 tarihinden itibaren ödenecek.
Kaynak: AA


DERSHANECİLİK BU 6 ADIMDA BİTİRİLECEK

4+4+4 sonrası beklenen gelişmeler şöyle:Liseler ve üniversiteler kalitede eşitlenecek,lisede olgunluk sınavı olacak, özel okullar vemesleki eğitim teşvik edilecek, üniversite sınavı randevuyla yapılacak
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın, Seul yolunda"Dershaneler kapanacak" sözleriyle duyurduğuyeni sistem zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran 4+4+4 modeliyle gerçekleşecek. Eğitimde verilecek 6 radikal kararla dershaneye ve sınava ihtiyaç ortadan kalkacak. Yeni modeldedershaneler yasaklanmayacak ancak öğrencileriseçen ve eleyen sistem ortadan kalkacağı için dershaneye ihtiyaç da kalmayacak. Dershaneciliği bitirecek ya da özel okulsahipliğine yöneltecek 6 kriter şöyle:

İŞTE 6 AŞAMA

* 4+4+4 yeni eğitim modelinde öğrenciler Anadolu ya da Fen lisesine hazırlanmak zorunda kalmayacak. Çünkü tüm liselerde isteyen öğrenciler için Fen, Sosyal Bilimler, Matematik, Spor ve Müzik gibi ağırlıklı eğitim için paket dersler bulunacak. Her lise bir Fen Lisesi ya da Anadolu Lisesi seviyesinde olacak.

* Liseye başlamak için SBS yerine lise bittiğinde öğrencilere Olgunluk Sınavıgelecek. Ancak bu sınavda öğrencilerin lise öğrenimleri boyunca aldıkları eğitime ilişkin sorular sorulacak. Bu şekilde, bir sınav da kitlesel olarak öğrencileri özel ders ya da dershaneye yönetmeyecek. Ortaöğretim Başarı puanı ve Olgunluk Sınavı puanlarıyla birlikte öğrenciler üniversiteye başvurmaya hak kazanacak.

* Ortaöğretimde başlayan ilgi ve yeteneğe göre seçmeli dersler lisede öğrencileri mesleki ve teknik eğitime yöneltebilecek. Bu kapsamda öğrenci başına teşviklerle özellikle meslek teknik eğitimleri iş sektörünün taleplerini karşılayacak. Meslek ve Meslek Teknik eğitimden mezun olan öğrenciler, akademik bir üniversite eğitimi yerine iş hayatına başlayabilecek ve aynı zamanda sınavsız önlisans eğitimi alabilecek. Mesleki eğitim mezunlarıyla, üniversite mezunlarının iş fırsatları ve iş bulduktan sonraki ücret farklılıkları arasındaki makas daraltılacak. Mühendis ile tekniker maaşları arasında uçurum olmayacak.

* Bazı büyük dershane sahiplerinin özel okulla dönüşme taleplerini dile getiren Başbakan Erdoğan, özel okulların desteklenmesine de sıcak bakıyor. Özel okullarla, okul ihtiyacının azaltılmasını hedefleyen hükümet, özel okullara özel teşvikler getirecek. Devlet okullarına sunulan imkanlardan özel okulların da yararlanmasıyla, özel okul işletmeciliği öğrenci bulmakta zorlanan dershaneler için cazip hale gelecek.

* Üniversiteler arasında kalite farkı azaltılması yönünde çalışmalar yapılacak. Üniversiteler, A-B-C şeklinde seviyelere ayrılacak. Her üniversitenin bir sonraki seviyeye çıkabilmesi için hedefler gösterilecek. Üniversiteler arası kalite farklılıkları azaltılacak önlemler alınacak.

* Üniversite sınavı da iki aşamadan tek aşamaya düşecek. Lisede yapılan Olgunluk Sınavı'nda başarılı olan öğrenciler Lisans Yerleştirme Sınavı'na başvurabilecek. Öğrencinin ortaöğretim başarı puanı ve Olgunluk Sınavı puanının ortalaması alınarak Lisans Yerleştirme Sınavı yapılacak. İlerleyen zamanda öğrencileri aynı gün sınav yapmayıp randevu sistemiyle sınav yapılacak. Uluslararısı IB, SAT gibi sınavlarla üniversitelere öğrenci alınacak.

4+4+4 EĞİTİM GENELGESİ ***4+4+4 İLE İLGİLİ BİLİNMEYENLER

T. C.MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞIÖzel Kalem Müdürlüğü
Sayı : B.08.0.ÖKM.O.OO-00.00/40İ
Konu : 12 Yıllık Zorunlu Eğitime Yönelik Uygulamalar
09/05/2012
GENELGE
2012 / 20

İlgi: 11/4/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 30/3/2012 tarihli ve 6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun.

İlgi Kanun ile zorunlu eğitim süresi 8 yıldan 12 yıla çıkarılmış ve bazı yeni uygulamalar gündeme gelmiştir. Yeni uygulamaların daha etkili ve verimli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacıyla söz konusu Kanunla getirilen düzenlemelerle ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Zorunlu eğitim 4 yıl süreli ilkokul, 4 yıl süreli ortaokul ve 4 yıl süreli lise eğitimini kapsamaktadır. Öğrencilerin öğrenim gördüğü birinci 4 yıl (1, 2, 3, 4. sınıflar) ilkokul, ikinci 4 yıl (5, 6, 7, 8. sınıflar) ortaokul ve üçüncü 4 yıl (9, 10, 11, 12. sınıflar) ise lise şeklinde isimlendirilecektir.
İlkokullar ile ortaokullara ilköğretim veya ilköğretim kurumları, liselere ise ortaöğretim veya ortaöğretim kurumları denilmeye devam edilecektir.
Veliler, okul yönetimleri ve mülkî amirler ilköğretim öğrencilerinde olduğu gibi ortaöğretim öğrencilerinin de okula devamını sağlamakla yükümlüdürler.
30 EYLÜLDE 66 AYINI TAMAMLAYAN ÇOCUK İLKOKUL 1. SINIFA KAYIT OLACAK
2012-2013 eğitim ve öğretim yılı için, 30 Eylül 2012 tarihi itibariyle 66 ayını tamamlayan tüm çocukların okul kayıt işlemleri e-okul sistemi üzerinden merkezî olarak yapılacaktır.
60-66 ay arasındaki çocukların ise velisinin yazılı isteği ile gelişim yönünden hazır olduğu anlaşılanların ilkokula devamları sağlanacaktır. Diğer öğrenciler okul öncesi eğitime yönlendirilecektir.
Ayrıca, okul öncesi eğitimde 48-60 ay arası çocuklar için 2013 yılı sonuna kadar belirlenmiş olan yüzde 100 okullaşma hedefi devam edecektir.
Okul öncesi eğitim için 30 Eylül 2012 tarihi itibariyle 37-66 ay arasındaki çocukların anaokulunda veya uygulama sınıflarında, 48-66 ay arasındaki çocukların ise anasınıflarında eğitim almaları sağlanacaktır.
2011-2012 eğitim ve öğretim yılında ilköğretim 4. sınıfta okuyan ve bir üst sınıfa geçen öğrencilerin 2012-2013 eğitim ve öğretim yılında ortaokul 5. sınıfa (Memurlar.net notu: Buradaki ibare ortaokul1 olmalı. Yanlış yazılmış.) kayıtları e-okul sistemi üzerinden yapılacaktır. Ancak 2012-2013 eğitim ve öğretim yılında eğitim öğretime başlamış olan imam hatip ortaokullarına devam etmek isteyen 5. sınıf öğrencilerinin kayıtları bu okullara yapılacaktır.

İLKOKUL VE ORTAOKULDA DİPLOMA OLMAYACAK
İlköğretimi tamamlayan öğrencilere diploma verilmeyecek, 12 yıllık zorunlu eğitim sonunda ortaöğretim diploması verilecektir.
2011-2012 eğitim ve öğretim yılında 8. sınıfta okuyan öğrencilerden Seviye Belirleme Sınavı (SBS) sonuçlarına göre öğrenci alan ortaöğretim kurumlarından herhangi birine yerleşemeyen öğrenciler ile bu sınava katılmayan öğrencilerin tamamının tercihleri doğrultusunda ortaöğretim kurumlarına kayıt yapmaları sağlanacaktır.
YİBO'LARDA DURUM
Yatılı ilköğretim bölge okullarının yatılı kısımlarında sadece ortaokul (5, 6, 7 ve 8. sınıf) öğrencileri yatılı olarak kalacaktır. İlkokul öğrencilerinin ise köy okullarında veya taşımalı olarak diğer ilkokullar ile yatılı ilköğretim bölge okullarında gündüzlü olarak öğrenimlerine devam etmeleri için gerekli tedbirler alınacaktır.
İlgi Kanunun 3. maddesinde; "İlköğretim kurumlarının ilkokul ve ortaokul olarak bağımsız okullar halinde kurulması esastır. Ancak imkân ve şartlara göre ortaokullar, ilkokullarla veya liselerle birlikte de kurulabilir." hükmü yer almaktadır. Bu bağlamda 2012-2013 eğitim ve öğretim yılında özellikle ilkokul birinci sınıfa kaydolacak öğrenci sayıları da dikkate alınarak okullarla ilgili gerekli planlamaların acilen yapılması ve uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi için aşağıdaki tedbirlerin alınması gerekmektedir;
• Fiziki şartların uygun olduğu durumlarda ilkokul, ortaokul ve lisenin bağımsız olarak düzenlenmesine öncelik verilecektir.
• Okulların fiziki ortamları, öğrencilerin gelişim özellikleri dikkate alınarak düzenlenecektir.
• Aynı bina içerisinde ilkokul ile ortaokulun veya ortaokul ile lisenin birlikte bulunması durumunda, okul giriş çıkış kapıları ile bahçe gibi ortak kullanım alanlarının öğrencilerin yaş seviyeleri dikkate alınarak imkanlar dahilinde düzenlenmesi sağlanacaktır.
• İmam-hatip ortaokullarının bağımsız ortaokul olarak kurulmasına öncelik verilecek, bunun mümkün olmadığı durumlarda imam-hatip liseleri ile birlikte kurulabileceklerdir. Ancak bu durumda imam hatip ortaokulu öğrencileri ile imam hatip lisesi öğrencilerinin okul giriş çıkış kapıları ile bahçe gibi ortak kullanım alanlarının öğrencilerin yaş seviyeleri dikkate alınarak imkanlar dahilinde düzenlenmesi sağlanacaktır.
ORTAOKUL SABAHÇI, İLKOKUL ÖĞRENCİ OLACAK
• Şartların uygun olmaması durumunda aynı binada bulunan ilkokul ve ortaokul için ikili öğretim uygulaması yapılabilecektir. İkili öğretim yapan okullarda ortaokullar sabahçı, ilkokullar ise öğlenci olarak eğitim öğretim faaliyetlerini yürüteceklerdir.
• Çeşitli sebeplerle kapalı bulunan okulların ihtiyaç halinde yeniden kullanıma açılması için gerekli tedbirler alınacaktır.
MÜDÜR KİM OLACAK?
Ortaokulların ilkokul veya liselerle birlikte aynı binada kurulması halinde okulun bir müdürü bulunacaktır. Bunun için binada daha önce görev yapan okul müdürü yeni uygulamaya göre iş ve işlemleri yürütecektir. Örneğin ilkokul ve ortaokulun aynı binada bulunması durumunda mevcut okul müdürü ilkokul ve ortaokulun yönetiminden sorumlu olacaktır. Ortaokulun lise ile birlikte kurulması durumunda ise lise müdürü ortaokulun iş ve işlemlerini de yürütecektir.
İlgi Kanunla ilkokul 4 yıllık eğitim öğretim veren kurum olarak tanımlandığından, birleştirilmiş sınıf uygulamaları 1, 2, 3 ve 4. sınıfları kapsayacak şekilde uygulanacaktır.
Millî Eğitim Bakanlığı Taşımalı İlköğretim Yönetmeliği kapsamında taşınan ilköğretim çağı öğrencileri için söz konusu Yönetmeliğin 9. maddesinin (c) bendinde belirtilen; "1-3. sınıf öğrenci sayısının 10'un altında olması" ifadesi, "1-4. sınıf öğrenci sayısının 10'un altında olması", (d) bendindeki "4-8. sınıflar" ifadesi ise "ortaokul 5-8. sınıflar" şeklinde dikkate alınarak uygulanacaktır.
BİRLEŞTİRİLMİŞ SINIF UYGULAMASI YAPILMAYACAK
Taşıma merkezi olan okullarda birleştirilmiş sınıf uygulaması yapılmayacak ve yapılan taşıma planlamaları bu doğrultuda yeniden düzenlenerek ihalelerin zamanında bitirilmesi sağlanacaktır.
İlgi Kanun gereği 2012-2013 eğitim ve öğretim yılından itibaren zorunlu eğitim kapsamındaki ortaöğretim (lise) öğrencilerinin taşınmasına yönelik planlamaların, Taşımalı İlköğretim Uygulaması ile uygulama birliği sağlanması bakımından, ilköğretim ile eş zamanlı olarak tamamlanması sağlanacaktır.
2012-2013 eğitim ve öğretim yılından itibaren başlayacak olan 12 yıllık zorunlu eğitim uygulamalarının herhangi bir aksaklığa sebebiyet vermeden etkili ve verimli bir şekilde gerçekleşmesi için yukarıda bahsedilen konularla ilgili olarak Valiliğinizce acilen her türlü tedbirin alınması hususunda gereğini rica ederim.
Ömer DİNÇER
Millî Eğitim Bakanı


------------------------------------------------------------------------

4+4+4'le ilgili tüm bilinmeyenler

AK Parti Grup başkanvekilleri tarafından verilen, zorunlu eğitimi 12 yıla çıkaran yasa teklifi komisyonda kabul edildi. Peki yeni sistemin içeriği ne?
TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonunda kabul edilen teklife göre, okulların kademeleri, 4 yıl süreli ve zorunlu ilkokul ile 4 yıl süreli ve zorunlu ortaokuldan oluşan kurumlar olarak düzenleniyor.
Ortaöğretim kurumları, ilköğretim kurumlarından sonra 4 yıllık zorunlu öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumları olarak tanımlanıyor.
Teklife göre, ilköğretim kurumlarının toplam eğitim süresi 8 yıl olacak. ''Bu okullarda kesintisiz eğitim yapılır'' ifadesi , kanundan çıkarılıyor.
Bu kurumlar, ilköğretim birinci kademe ve ilköğretim ikinci kademe okullarından oluşacak. İlköğretim birinci ve ikinci kademe okulları bağımsız okullar halinde kurulabileceği gibi imkan ve şartlara göre birlikte de kurulabilecek.
İlköğretim 6-14 yaş grubundaki çocukların eğitimi ve öğretimini kapsayacak, kız ve erkek bütün vatandaşlar için zorunlu ve Devlet okullarında parasız olacak.
Yasanın yayımı tarihinde ilköğretim kurumlarının 5, 6, 7 ve 8. sınıflarında eğitim görenler, eğitimlerini bu kurumlarda tamamlayacak.
Teklifle, 12 yıllık zorunlu eğitim uygulamasının başlangıç tarihi Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek. 12 yıllık zorunlu eğitim uygulamasına geçilinceye kadar ilköğretim ikinci kademesini tamamlayanlara ilköğretim diploması verilecek.
Mecburi ilköğretim çağı 6-14 yaş grubundaki çocukları kapsayacak. Bu çağ, çocuğun 6 yaşını bitirdiği yılın eylül ayı sonunda başlayıp, 14 yaşını bitirip 15 yaşına girdiği yılın öğretim yılı sonunda bitecek.
İlköğretim birinci kademesinin son ders yılında öğrencilere; ikinci kademede devam edebilecekleri, ikinci kademenin son ders yılında da ortaöğretimde devam edebilecekleri ''okul ve programların hangi mesleklerin yolunu açabileceği ve bu mesleklerin kendilerine sağlayacağı yaşam standardı'' konusunda tanıtıcı bilgiler verilecek. Bununla ilgili gerekli çalışmalar yapılacak.
Bağımsız okullar olarak kurulacak
İlköğretim kurumlarının toplam eğitim süresi 8 yıl olacak. Yasadaki ''kesintisiz''ibaresi çıkarılıyor. İlköğretim kurumları, 4 yıl süreli ilköğretim birinci kademe okulları ile 4 yıl süreli ilköğretim ikinci kademe okullarından oluşur. İkinci kademe ilköğretim okulları, ortaöğretim programlarıyla ilişkilendirilecek. Hangi programlar için ilköğretim ikinci kademe okullarının oluşturulacağı Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.
İlköğretim kurumlarının ilköğretim birinci kademe ve ilköğretim ikinci kademe okullar olarak bağımsız okullar halinde kurulması esas olacak. Ancak imkan ve şartlara göre ilköğretim birinci ve ikinci kademe okulları birlikte de kurulabilecek.
Nüfusun az ve dağınık olduğu yerlerde, köyler gruplaştırılarak merkezi durumda olan köylerde ilköğretim birinci ve ikinci kademe okulları ve bunlara bağlı pansiyonlar, gruplaştırmanın mümkün olmadığı yerlerde yatılı ilköğretim bölge birinci ve ikinci kademe okulları kurulacak.
Ortaöğretim kurumları, ilköğretim kurumlarından sonra 4 yıllık zorunlu öğrenim veren genel, mesleki ve teknik öğretim kurumları olarak tanımlanıyor. Bu okulları bitirenlere ortaöğretim diploması verilecek.
Düzenlemede belirtilen ilköğretim birinci kademe sonrasında hangi programların açık öğretimle ilişkilendirileceği ve zorunlu eğitim kapsamına alınacağı Bakanlar Kurulu tarafından belirlenecek.
Yasadaki, ''ilköğretim okulu'' ibaresi, ''ilköğretim birinci kademe'' şeklinde değiştiriliyor.
Çırak olabilmek için ''14 yaşını doldurmuş, en az ilköğretim okulu mezunu olmak'' şartı da değiştiriliyor. Çırak olabilmek için 11 yaşını doldurmak ve ilköğretim birinci kademeden mezun olmak şartı getiriliyor.
Katsayı
Teklifle, üniversiteye girişteki katsayı uygulamasına ilişkin düzenleme de yapılıyor. Buna göre, Yükseköğretim kurumlarına giriş ve yerleştirme işlemleri, imkan ve fırsat eşitliğini sağlayacak tedbirleri almak kaydıyla, YÖK tarafından belirlenen usul ve esaslara göre yapılacak.
Yükseköğretim kurumlarına, esasları YÖK tarafından belirlenen merkezi sınavlarla girilecek. Yerleştirme puanlarının hesaplanmasında adayların ortaöğretim başarıları dikkate alınacak. Ortaöğretim bitirme başarı notları en küçüğü 100, en büyüğü 500 olmak üzere ortaöğretim başarı puanına dönüştürülecek. Ortaöğretim başarı puanının yüzde 12'si yerleştirme puanı hesaplanırken merkezi sınavdan alınan puana eklenecek.
Ortaöğretim kurumlarını birincilikle bitiren adaylar için mevcut kontenjanların yanı sıra YÖK kararı ile ayrı kontenjanlar belirlenebilecek.
Kişinin üniversitede, ortaöğretim kurumundan mezun olduğu meslek dalıyla aynı bölüme yerleşmesi halinde ortaöğretim puanına ek olarak, ortaöğretim puanının yüzde 6'sı yerleştirme puanına eklenecek.
Mesleki ve teknik orta öğretim kurumlarından mezun olan öğrenciler, bitirdikleri programın devamı niteliğinde veya bunlara en yakın olan mesleki ve teknik önlisans yükseköğretim programlarına sınavsız olarak yerleştirilebilecek. Bu öğrencilerin yerleştirilmesine ilişkin usul ve esaslar Milli Eğitim Bakanlığının görüşü üzerine YÖK tarafından çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek.
Önlisans mezunları için, ilişkili lisans programlarında belirlenmiş kontenjanın yüzde 10'unu geçmeyecek şekilde YÖK kararı ile her yıl dikey geçiş kontenjanı ayrılabilecek.
Yabancı uyruklu öğrenciler ile ortaöğretimin tamamını yurtdışında tamamlayan öğrencilerin yükseköğretim kurumlarına kabul usul ve esasları YÖK tarafından belirlenecek. Uluslararası andlaşmalar gereği Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarında burslu olarak öğrenim görecek yabancı uyruklu öğrencilerin yerleştirme işlemleri YÖK tarafından yapılacak.
YÖK tarafından belirlenecek usul ve esaslara göre, belli sanat ve spor dallarında üstün kabiliyetli olduğu tespit edilen öğrenciler ile TÜBİTAK tarafından tespit edilen uluslararası bilimsel yarışmalarda ödül kazanan öğrenciler, ilgili dallarda eğitim yapmak kaydıyla yükseköğretim kurumlarına yerleştirilebilecek.
FATİH Projesi
Teklifle, Rize Üniversitesinin adı ''Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi'', Kayseri Abdullah Gül üniversitesinin adı ise ''Abdullah Gül Üniversitesi'' şeklinde değiştiriliyor.
Eğitimde Fırsatları Artırma ve Teknolojiyi İyileştirme Hareketi (FATİH) Projesi kapsamında, Milli Eğitim Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından 2015 yılı sonuna kadar yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri, Kamu İhale Kanunu hükümlerine tabi olmayacak.
Bu madde uyarınca yapılacak alımlara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ve Kamu İhale Kurumunun görüşü alınarak Milli Eğitim Bakanlığı ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından müştereken hazırlanacak yönetmelikle düzenlenecek.
FATİH Projesi kapsamında MEB'e bağlı okullara internet erişim hizmetleri ve ağ altyapısının sağlanması için MEB ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca 2015 yılı sonuna kadar yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinde üst yöneticinin onayıyla 15 yıla kadar gelecek yıllara yaygın yüklenmelere girişilebilecek.
Yeni madde eklendi
Teklifte, üniversiteye girişte yeni katsayı uygulamasına yer veriliyor. FATİH projesi kapsamında, 2015 yılı sonuna kadar yapılacak mal ve hizmet alımları ile yapım işleri, kamu ihale kanununa tabi olmayacak.
Teklife ihdas edilen yeni madde ile devlet üniversitelerinin faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla kurulan vakıflardan Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınanlara makbuz karşılığında yapılan bağışlar da devlet üniversitelerine ve ileri teknoloji enstitülerine yapılan bağışlarda olduğu gibi gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından beyannamelerde bildirdikleri gelirlerden ve kurum kazançlarından indirilecek.

6 Eylül 2012 Perşembe

İŞ İLANLARI

HİKAYELER-Bir Bilgeye Sormuşlar--Fedakarlığın Böylesi


Bir Bilgeye Sormuşlar

Bir bilgeye sormuşlar:
"Efendim, dünyada en çok kimi seversiniz?
"Terzimi severim," diye cevap vermiş.
Soruyu soranlar şaşırmışlar:
"Aman üstad, dünyada sevecek o kadar çok . kimse varken terzi de kim oluyor?
O da nereden çıktı? Neden terzi?"
Bilge, bu soruya da şöyle cevap vermiş:
"Dostlarım, evet ben terzimi severim. Çünkü ona her gittiğimde, benim ölçümü yeniden alır. Ama ötekiler öyle değildir. Bir kez benim hakkımda karar verirler, ölünceye kadar da, beni hep aynı gözle görürler.

************

Bir bilgeye sormuşlar:
- Bir . insanın zekasını nereden anlarsınız?
- Konuşmasından.
- Ya hiç konuşmazsa?
- O kadar akıllı insan yoktur ki!..

************

Bir bilgeye nasıl bu kadar doğru kararlar alabildiğini sormuşlar, "Deneyim" demiş. O deneyimi nasıl kazandın, diye sormuşlar "Hatalarımla" demiş

************

Bir bilgeye sormuşlar:
Efendim canınız ne istiyor? Bilge cevaplamış:
Canım hiçbir şey istememeyi istiyor.. ve devam etmiş.. Bu ruh halinin adı gönül yorgunluğudur..

************

Bir bilgeye " Nasıl insan oluruz?" diye sormuşlar ya.
"Üç adım atlama" gibi bir cevap vermiş bilge kişi:
Önce sana kötülük yapanlara kötülük düşünmemen gelir,
İnsanlığa attığın ilk adım budur... Sana kötülük yapanlara iyilik
yapabildiğin an ise ikinci büyük adımı atar ve hakiki insan olmaya başlarsın. Nihayet, sana iyilik yapanla kötülük yapan arasında bir fark hissetmeyecek hale geldiğin zaman insan olursun

************

Bilgeye sormuşlar dünya da en güzel şey ne diye?
´Sevmek´ demiş...
Peki sonra? demişler...
´Sevilmek´ demiş...
Peki neden sevmek sevilmekten önce geliyor? demişler...
O da demiş ki ´insan sevdiğine sevildiğinden daha çok emindir...

************

Bilgeye Sormuşlar;
~ insan neden dilek diler?
~ insan gerçekleşmesi için diler, ama bilmez ki gerçekleştirmek için dilemek gerek.

************

Bir bilgeye sormuşlar en mutlu insan kimdir. İşte o dağdaki çobandır demiş.
Neden diye sormuşlar. Çünkü demiş insan bildikleriyle yaşar, onun
bildikleri koyunları ve çevresiyle sınırlı kendisini mutsuz edecek veya kafasını karıştıracak fazla bir bilgiye sahip değil.




Alıntıdır..

Fedakarlığın Böylesi

Bebeğimi görebilir miyim?" dedi yeni anne...

Kucağına yumuşak bir bohça verildi ve mutlu anne, bebeğinin minik yüzünü görmek için kundağı açtı ve şaşkınlıktan adeta nutku tutuldu! Anne ve bebeğini seyreden doktor hızla arkasını döndü ve camdan bakmaya başladı. Bebeğin kulakları yoktu...

Muayenelerde, bebeğin duyma yetisinin etkilenmediği, sadece görünüşü bozan bir kulak yoksunluğu olduğu anlaşıldı.

Aradan yıllar geçti, çocuk büyüdü ve okula başladı. Bir gün okul dönüşü eve koşarak geldi ve kendisini annesinin kollarına attı. Hıçkırıyordu...

Bu onun yaşadığı ilk büyük hayal kırıklığı idi;

Ağlayarak: "Büyük bir çocuk bana ucube dedi..."

Küçük çocuk bu kadersizliğiyle büyüdü. Arkadaşları tarafından seviliyordu ve oldukça da başarılı bir öğrenciydi. Sınıf başkanı bile olabilirdi; eğer insanların arasına karışmıl olsaydı.

Annesi, her zaman ona "Genç insanların arasına . karışmalısın" diyordu, ancak aynı zamanda yüreğinde derin bir acıma ve şefkat hissediyordu...

Delikanlının babası, aile doktoruyla oğlunun sorunu ile ilgili görüştü;

- "Hiçbir şey yapılamaz mı?" diye sordu.

Doktor : - "Eğer bir çift kulak bulunabilirse, organ nakli yapılabilir" dedi.

Böylece genç bir adam için kulaklarını feda edecek birisi aranmaya başlandı. İki yıl geçti bir gün babası :

- "Hastaneye gidiyorsun oğlum, annen ve ben, sana kulaklarını verecek birini bulduk ancak unutma bu bir sır..." dedi.

Operasyon çok başarılı geçti ve adeta yeni bir insan yaratıldı. Yeni görünümüyle psikolojisi de düzelen genç, okulda ve sosyal hayatında büyük başarılar elde etti. Daha sonra evlendi ve diplomat oldu. Yıllar geçti, bir gün babasına gidip sordu:

- "Bilmek zorundayım, bana bu kadar iyilik yapan kişi kim? Ben o insan için hiçbir şey yapamadım..."

Bir şey yapabileceğini sanmıyorum" dedi babası, "Fakat anlaşma kesin, şu anda öğrenemezsin, henüz değil..."

Bu derin sır yıllar boyunca gizlendi. Ancak bir gün açığa çıkma zamanı geldi...

Hayatının en karanlık günlerinden birinde, annesinin cenazesı başında babasıyla birlikte bekliyordu. Babası yavasça annesinin başına elini uzattı; kızıl kahverengi saçlarını eliyle geriye doğru itti; annesinin kulakları yoktu...

- "Annen hiçbir zaman saçını kestirmek zorunda kalmadığı için çok mutlu oldu" diye fısıldadı babası...

- "..ve hiç kimse, annenin daha az güzel olduğunu düşünmedi değil mi?"


Alıntıdır..


5 Eylül 2012 Çarşamba

ATATÜRK RESİMLERİ -ATATÜRK'ÜN GÜNLÜĞÜ VE ATATÜRK'ÜN HAYATI




Kurtuluş Savaşı’mızın önderi ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 1881 yılında Selânik’te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi’ndeki üç katlı pembe bir evde doğdu. Babası Selanik ilkokulu öğretmenlerinden Kırmızı Hafız sanıyla anılan Ahmet Efendi’nin oğlu Ali Rıza Efendi, annesi Sarıgüllü Hacı Sofu ailesinden Feyzullah Efendi’nin kızı Zübeyde Hanım’dır.
Ali Rıza Efendi Selanik Evkaf katipliğinde ve gümrük memurluğunda bulunmuş, 1871 yılında Zübeyde Hanım’la evlenmiştir. 1876’da Selanik Asâkir-i Milliye taburunda birinci mülazım olarak görev alan Ali Rıza Efendi daha sonra kerestecilik ile uğraşarak serbest ticaret yapmıştır. Atatürk’ün beş kardeşinden dördü küçük yaşlarda ölmüş, sadece Makbule Hanım (Atadan) 1956 yılına kadar yaşamıştır.
Atatürk’ün Okul Yılları
Mustafa öğrenim çağı geldiğinde anne ve babası arasında görüş ayrılığı belirdi. Zübeyde Hanım, oğlunun geleneklere uygun bir törenle mahalle mektebine verilmesinden yanaydı. Ali Rıza Efendi ise yeni yöntemlerle eğitim yapan Şemsi Efendi Okulu’na gitmesini istiyordu. Ali Rıza Efendi Zübeyde Hanım’ında isteğini dikkate alarak Mustafa’yı ilk önce mahalle mektebine ardından da Şemsi Efendi Okulu’na gönderdi. Mustafa, 1888 yılında babasını kaybedince bir süre öğrenimine ara verdi.
Bu olay üzerine büyük sorunlarla karşı karşıya kalan Zübeyde Hanım, çocuklarını yanına alarak Selanik yakınlarında Langaza’daki Rabla Çiftliğinde çalışan ağabeyinin yanına gitti. Zübeyde Hanım, daha sonra Mustafa’yı okulsuz bırakmamak için çocuklarıyla birlikte Selanik’te bulunan kız kardeşinin yanına döndü. Selanik’e dönüp okulunu bitiren Mustafa, Selânik Mülkiye Rüştiyesi’ne kaydoldu. Annesinden gizli Askeri Rüştiye sınavlarını kazanarak 1893’te Selanik Askeri Rüştiyesi’ne yazıldı. Bu okuldaki matematik öğretmeni Yüzbaşı Mustafa Efendi tarafından adına “Kemal” ilave edildi.
Rüştiye’yi bitirdikten sonra Manastır Askeri İdadisi’ne girdi (1895). Mustafa Kemal’in fikir hayatının oluşmasında ve gelişmesinde Manastır Askeri İdadisi’nde okuduğu dönem oldukça etkili oldu. Manastır Askeri İdadisi’ni başarı ile bitirdikten sonra 1899’da İstanbul Harp Okulu’nun piyade sınıfına yazıldı. 1902 yılında Harp Okulu’nu, 1905 yılında da Harp Akademisi’ni bitiren Mustafa Kemal, Kurmay yüzbaşı olarak Osmanlı Ordusu’na katıldı.
Atatürk’ün Askerlik Yılları
İlk görev yeri 11 Ocak 1905’te atandığı merkezi Şam’da bulunan 5. Ordu idi. 1907’de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) oldu. Manastır’a 3. Ordu’ya atandı. 19 Nisan 1909’da İstanbul’a giren Hareket Ordusu’nda Kurmay Başkanı olarak görev aldı. 1910 yılında Fransa’ya gönderildi. Picardie Manevraları’na katıldı. 1911 yılında İstanbul’da Genel Kurmay Başkanlığı emrinde çalışmaya başladı.
İlk katıldığı savaş 1911 yılındaki Trablusgarp Savaşı olmuştur. 6 Mart 1912’de Derne Komutanlığına getirildi. Derne ve Tobruk’ta İtalyanlara karşı kazandığı başarılar, onun askerlik yeteneğinin ilk kanıtıdır. Ekim 1912’de Balkan Savaşı başlayınca İstanbul’a çağırıldı. Mustafa Kemal, I. Balkan Savaşı sırasında Çanakkale ve Gelibolu’nun savunulması için kurulan Akdeniz Boğazı Birleşik Kuvvetler Harekat Şubesi Komutanlığı’na atandı (25 Kasım 1912). II. Balkan Savaşı’nda Bolayır’da hazırladığı birliklerle Edirne’nin geri alınmasında görev aldı.
27 Ekim 1913’te Sofya’da, Balkan ülkeleri Askeri Ateşemiliterliğine atandı. Bu görevde iken 1914 yılında yarbaylığa yükseldi. Ateşemiliterlik görevi Ocak 1915’te sona erdi.
1914 yılında başlayan I. Dünya Savaşı’nda düşmana ağır kayıplar verdirten Mustafa Kemal, 18 Mart 1915’te Çanakkale’deki büyük destanı, emrindeki askerler ile birlikte yazarak, düşmana “Çanakkale geçilmez” dedirtmiştir. Mustafa Kemal askerlerine “Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum!” diyerek savaşın kaderini değiştirmiştir.
Mustafa Kemal, Çanakkale Savaşları’ndan sonra 1916’da Edirne ve Diyarbakır’da görev aldı. 1 Nisan 1916’da tümgeneralliğe yükseldi. Rus kuvvetleriyle savaşarak Muş ve Bitlis’in geri alınmasını sağladı. Şam ve Halep’teki kısa süreli görevlerinden sonra 1917’de İstanbul’a geldi. Veliaht Vahidettin Efendi’yle Almanya’ya giderek cephede incelemelerde bulundu. Bu seyahatten sonra rahatsızlandı. Viyana ve Karsbad’a giderek tedavi oldu. 15 Ağustos 1918’de Halep’e 7.Ordu Komutanı olarak döndü. Bu cephede İngiliz kuvvetlerine karşı başarılı savunma savaşları yaptı.
Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasından bir gün sonra, 31 Ekim 1918’de Yıldırım Orduları Grubu Komutanlığına getirildi. Bu ordunun kaldırılması üzerine 13 Kasım 1918’de İstanbul’a gelip Harbiye Nezâreti’nde (Bakanlığında) göreve başladı. Mondros Mütarekesi’nden sonra İtilaf Devletleri’nin Osmanlı ordularını işgale başlamaları üzerine; Mustafa Kemal 9. Ordu Müfettişi olarak 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıktı.
Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyet Yılları
22 Haziran 1919 yılında Amasya Genelgesi’ni yayımladı. 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında Erzurum, 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında da Sivas Kongresi’ni toplayarak vatanın kurtuluşu için takip edilmesi gereken yolun belirlenmesini sağladı.
23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılmasının hemen ardından, 24 Nisan 1920’de Meclis ve Hükümet Başkanlığına seçildi.
Mustafa Kemal, 23 Ağustos-12 Eylül 1921 tarihleri arasında yapılan Sakarya Savaşı’nı ve 30 Ağustos 1922’de düşmanın tamamen yurttan atıldığı Büyük Taarruz’u bizzat yöneterek Türk milletinin bağımsızlık mücadelesini kazanmasını sağlamıştır.
Sakarya Zaferinden sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi 19 Eylül 1921’de Mustafa Kemal’e Mareşal rütbesi ile Gazi ünvanı verdi. 24 Temmuz 1923’te imzalanan Lozan Antlaşması ile de Kurtuluş Savaşı sona ermiş oldu.
Mustafa Kemal, 13 Ağustos 1923 tarihinde TBMM Başkanlığına tekrar seçildi. 29 Ekim 1923’te Cumhuriyet ilan edildi ve oybirliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu. TBMM, Mustafa Kemal Paşa’yı 1927 ve 1931 yıllarında da Cumhurbaşkanı olarak seçti.
24 Kasım 1934’de Soyadı Kanunu gereği TBMM’nce Mustafa Kemal’e “Atatürk” soyadı verildi. 1935 yılında Meclis, Atatürk’ü dördüncü kez yeniden Cumhurbaşkanı olarak seçti.
Atatürk, yeni kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti’ni çağdaşlaştırmak adına siyasal, toplumsal, hukuk, ekonomik, eğitim ve kültür alanında birçok devrimler gerçekleştirdi.
Atatürk’ün Özel Yaşamı
1923 yılında Latife Hanım’la evlendi. Bu evlilik 5 Ağustos 1925 tarihine dek sürdü. Afet, Sabiha, Fikriye, Ülkü, Nebile, Rukiye, Zehra adlı kızları ve Mustafa adlı çobanı manevi evlat edindi. İhsan ve Abdurrahim adlı çocukları da himayesi altına alarak yaşayanlarına iyi bir gelecek hazırladı. Mirasından manevi evlatlarına, kız kardeşine, Türk Dil ve Tarih Kurumlarına pay ayırdı. Çiftliklerini Hazine’ye bıraktı.
Atatürk, kitap okumayı, müzik dinlemeyi, yüzmeyi, ata binmeyi ve dans etmeyi çok severdi. Bütün spor dalları ile ilgilenir, güreşe de özel bir ilgi duyardı. Tavla oynamaktan büyük keyif alırdı. Akşam yemeklerine devlet adamlarını, bilim adamlarını, sanatçıları ve önemli kişileri davet ederek devlet meseleleri hakkında sohbet ederdi. Doğayı çok sever, temiz ve düzenli giyinmeye özen gösterirdi. Almanca ve Fransızca biliyordu.
Atatürk’ün Son Yılları
Hastalığının ilk belirtileri 1937 yılında ortaya çıkan Atatürk, 1938 yılı başlarında Yalova’da bulunduğu sırada, ciddi olarak rahatsızlandı. Buradaki tedavi olumlu sonuç vermesine rağmen tamamen iyileşmeden Ankara’ya yaptığı yorucu yolculuk, rahatsızlığının artmasına sebep oldu.
Hastalığı esnasında da kendi sağlığını hiçe sayarak devlet işleri ile devamlı meşgul olan Atatürk, bu tarihlerde Hatay sorunu ile de yakından ilgileniyordu. Hasta olmasına rağmen, Mersin ve Adana’ya geziye çıktı. Askeri birlikleri teftiş ederek tatbikat yaptıran Atatürk oldukça yorgun düştü.
Gerçekleştirmiş olduğu Güney seyahati hastalığının artmasına sebep oldu. 26 Mayıs’ta Ankara’ya döndükten sonra tedavi ve istirahat için İstanbul’a giden Atatürk’e doktorlar tarafından siroz teşhisi kondu. Deniz havası iyi geldiği için, Savarona Yatı’nda bir süre dinlendi. Bu durumda bile ülke sorunlarıyla ilgilenmeye devam etti. İstanbul’a gelen Romanya kralı ile görüştü. Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık etti. 4 Temmuz 1938’de Hatay Antlaşması’nın yürürlüğe girmesi Atatürk’ü çok sevindirip moralini düzeltti.
Temmuz sonlarına kadar Savarona’da kalan Atatürk’ün hastalığı ağırlaşınca Dolmabahçe Sarayı’na nakledildi. O’nun hastalığını duyan Türk Milleti sağlığı ile ilgili haberleri sürekli takip ediyor ve iyileşmesini diliyordu.
Atatürk, 29 Ekim 1938 yılında Türk Ordusu’na yolladığı mesajda, “Türk vatanının ve Türk’lük camiasının şan ve şerefini, dahilî ve harici her türlü tehlikelere karşı korumaktan ibaret olan vazifeni, her an ifaya hazır ve amade olduğuna benim ve büyük ulusumuzun tam bir inan ve itimadımız vardır” diyerek orduya olan itimat ve güvenini tekrar etti.
Atatürk’ün Ölümü
Tüm çabalara rağmen hastalığı giderek artan Atatürk, 10 Kasım 1938’de Dolmabahçe Sarayı’nda, saat dokuzu beş geçe hayata veda etti. 21 Kasım 1938’de Etnoğrafya Müzesi’nde hazırlanan geçici kabre konulan naaşı, 10 Kasım 1953 yılında, yurdun her bir ilinden getirilen vatan toprakları ile hazırlanan ebedi istirahatgahı olacak Anıtkabir’deki mezarına törenle defnedildi.

SATRANÇ OYNA

-------------------------------------------------------
**********************************************************************************************

*********************************************************

2012/2013 satranç dersi ders dışı hazırlık ekzersiz planı


BURDUR TOBB. ORTA OKULU

2012-2013 ÖĞRETİM YILI 6 SAAT DERS DIŞI EGSERSİZ ÇALIŞMA PROGRAMI

   

AY
HAFTA

TARİH

ÇALIŞMA ZAMANI

ÇALIŞMA

YERİ

İŞLENECEK KONULAR

ÇALIŞMA SAATİ
SAAT
Eylül
1
24.09.2012
15.30/16.50
2 DERS
2/A
Hazırlık, çalışma gruplarının oluşturulması
Çalışma gruplarında sorumluluk paylaşımı
Dünya Satranç Federasyonu FIDE, TSF tanıtılması, Satrancın Tarihçesi
26.09.2012
27.09.2012
Ekim
1
01.10.2012
Satranç terimleri, Satranç tahtası(Yatay-Dikey_Çapraz-Merkez), Satranç figürleri
Satranç taşlarının başlangıç konumları, Nasıl Oynuyoruz?
Satranç taşlarının başlangıç konumları, Nasıl Oynuyoruz?
03.10.2012
04.10.2012
2
08.10.2012
Satranç taşlarının Hareketleri; "KALE"Nasıl Oynar? "FİL" Nasıl Koşuyor?
Satranç Oyununun En Hızlı ve Güçlü Taşı "VEZİR"Nasıl Oynar? "AT" Nasıl Atlar?
Satranç Oyununun Kralı "ŞAH" Nasıl Oynar? Piyonun hareketleri.
10.10.2012
11.10.2012
3
15.10.2012
Satranç taşlarının güç değerleri; Konuma Göre Taşların Üstünlüğü
Satranç taşlarının güç değerleri; Konuma Göre Taşların Üstünlüğü
Satranç taşlarının güç değerleri; Konuma Göre Taşların Üstünlüğü
17.10.2012
18.10.2012
4
30.10.2012
"KONUM"Nedir? "ALMAK"Nedir?  "TAŞ İSTEMEK"
TAŞ İSTEMEK: Açarak Taş İsteme* Çifte Tehdit*
"MAT"Nedir? "PAT"Nedir? "ŞAH ÇEKMEK"
31.10.2012
01.11.2012
Kasım
1
05.11.2012
ŞAH ÇEKMEK: "Açarak Şah Çekmek"
ŞAH ÇEKMEK: "Çifte Şah Çekmek" "Tehdit Altındaki Şah"
ŞAH ÇEKMEK: "Çifte Şah Çekmek" "Tehdit Altındaki Şah"
07.11.2012
08.11.2012
2
12.11.2012
ŞAH ÇEKMEK: "Çifte Şah Çekmek" "Tehdit Altındaki Şah"
"ROK"Nedir? Rok Yapma Kuralları.
"ROK"Nedir? Rok Yapma Kuralları.
14.11.2012
15.11.2012
3
19.11.2012
"TERFİ" "AÇMAZ" "FEDA" Nedir? Tutulan Taş Oynanır*
"TERFİ" "AÇMAZ" "FEDA" Nedir? Tutulan Taş Oynanır*
Satranç Turnuvası Çeşitleri
21.11.2012
22.11.2012
4
26.11.2012
*MAT*Nedir?  Çifte Şah ile MAT
MAT KONUMLARI: Koridor Matı, Arap Matı,Apolet Matı
MAT KONUMLARI: Vezir Matı, İki Fil Matı, Kale Matı,
28.11.2012
29.11.2012
Aralık
1
03.12.2012
MAT KONUMLARI: At-Fil Matı, Kale-Piyon Matı, Kale-Fil Matı
İki Hamlelik Matlar: Boğmaca Matı,
İki Hamlelik Matlar: Arap Matı
05.12.2012
062.2012
2
10.12.2012
İki Hamlelik Matlar: Koridor Matı, Apolet Matı
Mat Çalışmaları
Mat Çalışmaları
12.12.2012
.113.2012
3
17.12.2012
Mat Çalışmaları
Mat Çalışmaları
Dünya Satranç Şampiyonlarını Tanıyalım. Türkiye Satranç Şampiyonları
19.12.2012
20.12.2012
4
24.12.2012
Satrançta Hamlelerin Yazılması (NOTASYON)
Konum Değerlendirmesinde Kullanılan Semboller; İnsiyatif İçin Kull.
"Piyon Terfi" Geçer, Askılı, Bingeç ve Serbest Piyon Nedir?
26.12.2012
27.12.2012
Ocak
1
02.01.2013
Beraberlik Nedir? Beraberlik Şartları?
"ÇATAL"Nedir? 50Hamle Kuralı, "FEDA"
"ZEİTNOT, GAMBİT, BLİTZ, ZUGZVANG Nedir?
03.01.2013
04.01.2013
2
07.01.2013
Girişim Üstünlüğü, Şah Kiş! Açarak Şah! Çifte Şah'ın gücü.
"Simultane Satranç" "Körleme Satranç"
Piyonun VEZİR olması* Piyonun KALE olması.
09.01.2013
11.01.2013
3
14.01.2013
Kalite Kazanma; Tempo.
TEMEL İLKELER: Açılış, Oyun Ortası, Oyun Sonu.
Açılışların Genel Stratejisi
16.01.2013
18.01.2013
4
21.01.2013
Satranç Oyununun Aşamaları
Açılış Prensipleri, Dolaylı Taarruz ile Kazanmak.
AÇILIŞLAR: e4-e5 li Açılışlar (İspanyol, İskoç,…)
23.01.2013
24.01.2013

 

 

 


…………………..………............ ORTA OKULU / LİSE

2012-2013 ÖĞRETİM YILI 6 SAAT DERS DIŞI EGSERSİZ ÇALIŞMA PROGRAMI

 

AY
HAFTA

TARİH

ÇALIŞMA ZAMANI

ÇALIŞMA

YERİ

İŞLENECEK KONULAR

ÇALIŞMA SAATİ
SAAT
Şubat
2
11.02.2013
15.30/16.50
2 DERS
Okul Bahçesi
"BASİT MATLAR" Merdiven Matı, Tembel Matı,Çoban Matı
Vezir Matı, Kale Matı
Mat Çalışmaları
13.02.2013
15.02.2013
3
18.02.2013
AÇILIŞLAR: Fransız, Karokan, Sicilya ,Alekine,Pirc Savun
AÇILIŞLAR: Fransız, Karokan, Sicilya ,Alekine,Pirc Savun
AÇILIŞLAR: Fransız, Karokan, Sicilya ,Alekine,Pirc Savun
20.02.2013
22.02.2013
4
25.02.2013
AÇILIŞLAR: (Yarı Açık:e4 e karşı, e5 dışındaki)
d4 Açılışları: Vezir Gambiti, Benko, Budapeşte Gambiti.
AÇILIŞLAR (Diğer Açılışlar); İngiliz, Reti, Bird Açılışı.
27.02.2013
01.03.2013
Mart
1
04.03.2013
"TAŞ DEĞİŞİMLERİ" Eşit Taş Değişimleri, İyi Taş Değiş
Kötü! Taş Değişimleri; FEDA.
"OYUN SONU" Vezire Karşı PİYON
06.03.2013
08.03.2013
2
11.03.2013
"OYUN SONU" KALE'ye Karşı PİYON
Mat Çalışmaları
"AÇMAZ" Açmaza almak, Saldırı
13.03.2013
15.03.2013
3
18.03.2013
Açmazdan Taş Almak
"Satranç Saati"
Satrançta Beraberlik
20.03.2013
22.03.2013
4
25.03.2013
Yetersiz Güç, PAT, Konum Tekrarı
50 Hamle Kuralı
Anlaşmalı Beraberlikler ; Konum Tekrarı
27.03.2013
29.03.2013
Nisan
1
01.04.2013
Satrançta "Anlaşmalı Beraberlik
Satrançta Beraberlikler; Yetersiz Güç
Satrançta Beraberlik
03.04.2013
05.04.2013
2
08.04.2013
Satrançta Beraberlik: yetersiz Güç; Pat; Konum Tekrarı
Anlaşmalı Beraberlikler
Beraberlik Alıştırmaları
10.04.2013
12.04.2013
3
15.04.2013
OYUN SONU: Kendine Fuar ciğerlimizle
Geçer Piyon, Kare kuralı, Piyonun terfi etmesi
Girişimi Terketmek, Atların yardımı olmaksızın hücum
17.04.2013
19.04.2013
4
29.04.2013
Aletlerin Mücadele alanıyla ilişkisinim kesmek, Dolaylı taarruz ile kazanmak OYUN SONU STRATEJİLERİ
Diğer Kanattan ani Hücum-Emin bir durumdan doğan tehlikeler
01.05.2013
03.05.2013
Mayıs
1
06.05.2013
Piyonlar ve Tek Kale ve Zor Oyun Sonu; İki Kale ve Piyonlar
Kale,Fil ve Piyonlara karşı; Kale At ve Piyonlar
Açılış ve Oyun Ortası hakkında Tamamlayıcı Bilgiler.
08.05.2013
10.05.2013
2
13.05.2013
Zayıf Karelerin Etkileri
İSPANYOL Açılışının Çeşitli gelişmeleri
"VEZİR GAMBİT'i" "KOMBİNEZONLAR"
15.05.2013
17.05.2013
3
21.05.2013
Taarruz Tehdidinin Kuvveti
Satrançta Doğru Hamleyi Bulma*
Okul İçi Satranç Turnuvası Seçmeleri
22.05.2013
24.05.2013
4
27.05.2013
Okul İçi Satranç Turnuvası Seçmeleri
Okul İçi Satranç Turnuvası
Okul İçi Satranç Turnuvası
29.05.2013
31.05.2013
Haziran
1
03.06.2013
Kombinezonlar ve Varyantlar.
Örnek Oyun Analizleri
Oyun Sonu Çalışmaları
05.06.2013
07.06.2013

NOT: Çeşitli nedenlerle zamanında yapılamayan çalışmalar ve çalışma yerinde yapılan değişiklikler okul idaresinin bilgisi dahilinde yapılacaktır.

 

                                                              İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜNE

        Okulumuz Beden Eğitimi Öğretmeni ..................................................’e ait ders dışı yıllık çalışma programının yukarıda gösterildiği şekilde yürütülmesi uygun görülmüştür. Makamlarınızca da uygun görüldüğü taktirde 25/07/2010 tarih ve 27652 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerin Ders ve Ek Ders saatlerine ilişkin karar ve 19/08/2010 tarih ve 53578 sayılı,2010/49 nolu Milli Eğitim Bakanlığı genelge emirlerine göre arz ve teklif ederim.

ŞEREF BİRCAN   .                                                                                          U Y G U N D U R                                                                                                                   SATRANÇ ANTRENÖRÜ                                                                                                                            Okul Müdürü

 

OLUR

…./…./2012

                                                                                      ……………………………….

Milli Eğitim Müdürü